4 Temmuz 2014 Cuma

Serdar Ortaç hastane odasında karısı ile kavga etti.

26 Günlük gelin hastane odasında isyan etti..

Bu yıl evlenen Serdar Ortaç, tedavi gördüğü hastanede eşiyle kavga etti. Senelerdir hayatının kadını aradı tam buldu imzayı attı ama o hastalık yakasını bırakmadı ünlü sanatçı Serdar Ortaç'ın. O kadar çok gündemde kaldı ki bu haberlerle eşi Chole isyan etti sonunda.

MS hastası olan Serdar Ortaç daha yeni evli olmasına rağmen hastalık ile savaşması olay oldu. Serdar Ortaç kendisi için kötü twitler atan takipçilerinin twitlerini RT yapması 26 günlük gelini çileden çıkardı. Serdar Ortaç'a ARto'dan sonra bir tepki de eşi Chole 'dan geldi. Chole Serdar Ortaç'ın kendisi hakında sürekli kötü sözler söyleyenlerin twiterlini RT yapması Chole çileden çıkardı.  Serdar Ortaç'ın hastanedeki bitkin fotoğraflarını sürekli Twitter'a yüklemesi eşiyle arasını bozdu!  Posta'nın haberine göre; MS teşhisi konulduktan sonra bunalıma giren, hastanedeki bitkin fotoğraflarını sürekli Twitter 'a yükleyen Serdar Ortaç'ın 26 günlük eşi Chloe sonunda bu duruma isyan etti.

Chloe “Yeter artık. Kendine gel. Sana ‘öl’ diyenleri bile paylaşıyorsun. Bu halde hastalığı yenemezsin” diye bağırdı. Serdar Ortaç’ın cep telefonunu da elinden almak istedi. Çift hastanede kavga etti. Serdar Ortaç daha sonra Twitter’a şunları yazdı: “Şu yalancı dünyada tek dostum yok.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

MS NEDİR

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülşen Akman Demir MS hastalığı anlattı...

Multipl skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine sınırlı olan ve merkezi sinir sisteminin birden fazla bölgesini farklı zamanlarda etkileyen iltihabi hastalık olarak tanımlamak mümkün.

Sinir sistemindeki başlıca hasar sinir telciğinin çevresini sarıp koruyucu ve iletici rol oynayan miyelin tabakasına yönelik olduğu için MS hastalığı miyelini bozan hastalıklar adı verilen bir grup hastalık içerisinde yer alır.

NASIL TEŞHİS EDİLİYOR?

Hastalarda MS tanısı başlıca iki şekilde araştırılmaktadır. Bunlardan ilki ve daha sık görüleni, hastanın nörolojik bir olay geçirmesi sonucunda doktora başvurması ve MS bulgusu olabilecek bu yakınmaların nedeninin araştırılmaya başlamasıdır. Hastalarımızda MS tanısını araştırmaya yönlendiren ikinci durum ise baş ağrısı veya boyun ağrısı gibi MS ile ilgisiz bazı yakınmalar nedeni ile veya sadece “kontrol” ya da “check-up” amaçlı MR çekilmesi ve burada görülen tesadüfi MR bulgularının MS hastalığını akla getirmesidir. Pek çok kişi bu iki nedenden dolayı MS açısından araştırılmakta, ancak bunların bir kısmında MS tanısı doğrulanmakta, diğerlerinde ise ya dışlanmakta ya da kesinleşmemiş bir olasılık olarak bir süre daha var olabilmektedir.

BELİRTİLERİ NELER?

Özellikle MS’i akla getiren bulgular arasında tek gözde ani gelişen, bazen ağrılı olabilen görme kaybı; baş dönmesi-dengesizlik; vücudun herhangi bir bölgesinde uyuşma; yürürken bir ayakta sürtme gibi olaylar sayılabilir. Tabii bu sayılan yakınmalara neden olabilecek MS dışında bir çok başka hastalık olabileceğini de unutmamak gerekir. Buna karşın MS seyrinde pek sık görülmeyen bulgular da vardır. Bunlar arasında çok ani gelişen tek taraflı kol-bacak felci epileptik nöbetler, koma gibi uyanıklık bozuklukları, bir tür konuşma bozukluğu sayılabilir. Böyle bulgularla başvuran hastalarda öncelikle diğer tanı olasılıklarının araştırılması yerinde olmaktadır. Benzer şekilde, MS beyin ve omurilik dışında başka vücut sistemlerini etkilemeyen bir hastalık olduğundan dolayı, sinir sistemi dışındaki organlarda herhangi bir hastalık bulgusu olanlarda da MS tanısına kuşku ile yaklaşılmasında ve öncelikle diğer olasılıkların dışlanmasında yarar vardır.

HASTALIK KİMLERDE GÖRÜLÜR, YAŞLA VEYA CİNSİYET AYRIMIYLA İLGİLİ MİDİR?

Dünyada 3 milyon, ülkemizde ise 35 - 40 bin MS hastası olduğu tahmin edilmektedir. Gençler arasında en sık görülen nörolojik hastalıklardan biridir. MS hastalarının büyük bir bölümü ilk ataklarını 20 - 40 yaşları arasında geçirmekle birlikte nadiren çocukluk veya ileri yaş gruplarında da ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak toplumda MS gelişme riski yaklaşık 1/1000 olarak tahmin edilmektedir. Hastalık kadınları 2 kat daha fazla etkilemektedir.

MS ÖLDÜRÜCÜ, BULAŞICI YA DA MİKROBİK BİR HASTALIK MIDIR?

Hayır. MS öldürücü, bulaşıcı ya da mikrobik bir hastalık değildir. Buna, akıl hastalığı olmadığını ve kalıtsal olmadığını da ekleyebiliriz. Ancak hastaların ailelerinde ve özellikle ikizlerinde daha sık görülmesi bazı kişilerin genetik olarak hastalığa yatkın olduklarını göstermektedir.

MS NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?

MS’in bugün için bilinen kesin bir tedavisi yok. Ama, MS’in belirtilerini giderebilmek ve insanların MS’le birlikte daha rahat bir yaşam sürmelerini sağlamak amacıyla birçok semptomatik (belirtilere yönelik) tedavi uygulanmaktadır. Öte yandan atak belirtilerin giderilmesinde kortikosteroidler, atak sıklığının azaltılmasında interferonlar kullanılmaktadır.

MS patolojisinde ve nöroimmünolojideki gelişmeler sonucunda bugün farklı tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Hatta birçok uluslararası çalışma da artık ülkemizden bazı merkezler de birer çalışma – araştırma merkezleri olmaya başlamışlardır ki bu ülkemiz tıbbının ulaştığı düzey hakkında iyi bir göstergedir.

Fizyoterapi yöntemleriyle hastaların atak dönemlerinin izleri silinmeye ve spazmlarının giderilmesine yardımcı olunmakta; kişisel ve grup terapileri ile hastalara ve ailelerine depresyon, korku ve MS’in yol açtığı sınırlamalarla mücadelede yardımcı olunmaya çalışılmaktadır.

MS KİMLERDE SIKLIKLA GÖRÜLÜR?

1- Kadınlarda.
2- 20-40 yaşları arasındaki genç erişkinlerde.
3- Beyaz ırktan olanlarda.
4- Ilıman ve soğuk iklim kuşağında yaşayanlarda (Kuzey ülkelerinde daha sık görülür ve ekvator kuşağına yaklaştıkça azalır.)
5- Ailesinde MS olanlarda.
6- Sosyo-kültürel ve ekonomik düzeyi yüksek olanlarda daha sık görülmektedir.

STRES MS HASTALIĞINI KÖTÜLEŞTİRİR Mİ?

Stresin MS’e neden olduğuna veya kötüleştirdiğine ilişkin kanıt yoktur. Ancak MS’i olan kişiler stresle de mücadele tekniklerinden fayda görebilirler:

1- Zihinsel ve fiziksel açıdan olabildiğince aktif olun.
2- Zamanı enerjiyi koruyacak şekilde kullanın.
3- Yaşamı basitleştiren, öncelikler koyun.
4- Gevşeme/ meditasyon egzersizlerini öğrenin.
5- Çözülmesi zor sorunlar için yardım alın.
6- Eğlenceye zaman ayırın ve mizah duygunuzu koruyun.
7- Gerçekçi hedefler ve beklentiler oluşturun.
8- Değiştirilemeyecek olanı kabul edin.

ads

Ditulis Oleh : sabahtan Hari: Cuma, Temmuz 04, 2014 Kategori:

0 comments:

Yorum Gönder

 

Blogroll

About