Diyetisyen Dilara Süngü, bağışıklık sistemi ile beslenme arasında çok yakın bir ilişki bulunduğunu belirterek, özellikle yaz aylarında bireylerin psikolojik olarak kışın alınan kiloları verme telaşına düştüklerini vurguladı.
Bursa Özel Hayat Hastanesi’nden Diyetisyen Dilara Süngü, yaz aylarında fit görünmek adına şok diyet programlarını uygulayan kişilerin, yetersiz beslenmeden dolayı halsiz kalma ve hastalıklara yakalanma risklerinin arttığına dikkat çekti. Özellikle dergi, gazete ya da internet sitelerinde bulunan ve mucize olarak adlandırılan şok diyetleri uygulamaya başlayan kişilerde, yetersiz beslenmeye bağlı olarak bağışıklığın azaldığını hatırlatan Süngü, bu diyetleri yapan bireylerin, halsiz kalma ve hastalıklara yakalanma risklerinin artma riski taşıdığını vurguladı.
-1Şok diyet programlarının etkisiyle, kısa sürede tartıdaki değişikliğin nedeninin yağ kaybı olmadığı su ve kas kaybı olduğunu anlatan Süngü, “Şok diyetler günü kurtaran diyetlerdir ama bu tür programların, ileriki dönemde metabolizmada kalıcı hasarlara neden olabileceği de unutulmamalıdır. Beslenmede en iyi düzeyde bağışıklık işlevi için yeterli miktarda protein almak ilk şarttır. İmmün (Bağışıklık) sistemi; kişiyi bakteri, virüs, fungus, protozoa gibi zararlı canlılara karşı koruyan, kanser hücrelerine ve diğer yabancı maddelere karşı savaşan önemli bir sistemdir. Düşük bağışıklık işlevinin en yaygın nedeni yetersiz beslenmedir. Yetersiz beslenme yalnızca, enerji ve protein eksikliği olarak düşünülmemesi gereken bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan çalışmalarda dünyada her yıl 6 milyon çocuğun yetersiz beslenme sonucu bağışıklık sisteminin zayıflamasından dolayı enfeksiyonlar yüzünden öldüğü bildirilmektedir. Son yıllarda bireyin beslenmesindeki amaç; o bireyin enerji ve protein gereksinimini karşılamanın yanında bazı özel besinlerle kişinin hastalıklara karşı direncini arttırmak olarak açıklanmaktadır” diye konuştu.
Beslenmede en iyi düzeyde bağışıklık işlevi için yeterli miktarda protein almanın şart olduğunu dile getiren Süngü, “Özellikle süt, süt ürünleri, yumurta gibi biyolojik değeri yüksek proteinleri tüketmek oldukça önemli olmaktadır. Fakat fazla miktarda protein alımı bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkiler. Yeterli protein alımı ile birlikte omega yağ asitleri, serbest radikalere karşı C ve E vitamini, beta- karoten, selenyum, demir, çinko ve isoflavon içeren besinler de sıkça tüketilmelidir. Günlük beslenmede çok fazla şekere yer verilmesi, obezite, alkol tüketimi gibi çeşitli nedenler bağışıklık işlevini azaltır. Şeker tüketimi azaltılmalı ve beden kitle indeksinizin 25 kg/m2 altında olmasına özen gösterilmelidir” dedi. (Sözcü)
0 comments:
Yorum Gönder